Kardeşlik Türküsü

Yeni yetme bir çiçektim arda boylarında
Islık çalmamış mimozalarım vardı mor entarili
Nedamet duyardı sofralarında öksüz kuşlar
Kar kanadında yavrusunu arardı kanarya
Şirret sızmıştı alacakaranlığın alnına
Yok etme uğruna kurulmuş dünya
Çocukların uçurtmaları kuş kanadında
Bulutların tuvalinde kaybolmuş paletim
Ver elini peri bacalarından hasankeyf’e
Vur sinene sevdayı maçka’da horonla
Kömürün közü zongul zongul  vurur kozluda
Parçalanmış seviler gurbetidir  ıstanbulum
Tahterevallide kendi kalkar tartar kendi
Bir kafeste tutsaksın yukarıya çevirsen de yüzü
Başımızdaki pervane sağırdan da sağır
Haklamanın hakkı kaldı mı tirşe bakışlarda
Bükme boynunu öyle günebakanlar gibi
Öyle mahzun ve kardelenler kadar kederli
Bir türkü tuttur dudağında güftesi
Arguvan’da duyulsun gürleyen nağmesi
Uzat ellerini korkma kırılmaz dost sesi
Gemerek’ten  nurhak’a bir selam salsana
Kini dicle’ye nefreti fırat’a öfkeyi seyhan’a
Her soluk alışta fırlatsana
Gör o zaman dalda kiraz küpesi
Oynar  telde karıncaların incisi
Bal alır arının  gece bekçisi
Dağılır kasvetin kanaviçesi
Bakmışsın  soframıza düşmüş
Berfo ananın zılgıt sesi

Turan Kayıkçı