02 Mart 2020

Dil Bilmek Üzerine


“Bir lisan, bir insan”, diye boşa söylememişler bu sözü hepimiz iyi biliriz veya “Ne güzel demiş atalarımız: “Bir dil bir insan, iki dil iki insan.” diye. Bu söz bize kısaca; farklı dillerde konuşabiliyorsan başkasına ihtiyaç duymadan, o dili bilen yeni insanlarla iletişim kurabileceğimizi söylüyor. Uzun yıllar önce bile farklı lisanlar bilmenin önemli olduğunun fark edildiğini düşünürsek günümüzde önemliden öte, ihtiyaç haline gelmiş olmasına şaşırmamak gerekir.

 Dil bilmek ve onu uygun şekilde kullanmak kişiye tartışmasız çok şey katar.
Dili bir komünikasyon aracı olarak görsek de aslında bir araçtan daha fazlasıdır. Anlamı ifade etmenin sistemsel bir yoludur. İnsanın çocukluktan olgunluğa kendini bağımsız yönetmesini, sosyalleşmesini, kültürünü, eğitici ve geliştirici prosesleri içerir.
Dilin, yüz bin yıl önce Afrika’da oluştuğu ve elli bin yıl önce Ortadoğu üzerinden dünyaya yayıldığı yönünde bilgiler mevcuttur. Modern dillin, kırk bin yıl önce avcılıkta ve taş yontmadaki üretim araçlarının kullanıma başlandığı döneme denk düştüğü kabul görmektedir.

Dil bilimcilere göre bugün dünyamızda 6.000’den fazla dil konuşulmaktadır. Ancak, bugün politik güçler tarafından dünyamızda tanınan dillerin sayısı birkaç yüzü geçmez.

İnsan, doğup büyüdüğü aile ortamı sayesinde anadilini belirli oranda öğrenir. Ardından okul hayatı başlayan insan anadiline dair eğitimini ilerletir. İçerisinde yaşadığı toplumla iletişim kurarken de anadilinin tüm inceliklerini öğrenme şansına sahip olur. Yabancı diller için ise durum daha farklıdır. Tamamen yabancı olduğumuz milletlerin ve toplumların konuştukları dilleri öğrenmek zorlu ama bir o kadar da keyifli bir süreçtir.

Günümüzde ulaşım araçlarının gelişmesi, iletişim araçlarının da ilerlemesi ile dünya küçük bir köy haline geldi. Gelişen teknoloji ile artık dünyanın öteki ucundaki ülkelere uçak ile 12-13 saatte ulaşmak mümkün. Ayrıca internet sayesinde dünyanın öteki ucundaki insanlarla iletişim kurmak artık çok kolay. Teknolojinin geldiği seviyeye ayak uydurarak giderek küçülen dünyada önemli bir yer edinmek ise tamamen bize bağlı. Bunun için ilk gereken ise yabancı dil. Her geçen gün mesafelerin daha da kısaldığı dünyamızda yabancı dil bilmenin önemi artık daha fazla. Her dilin kendine ait ritim ve ruha sahip farklı elementleri ve aynı zamanda kendi içinde tanıdığı kültürel öğeleri vardır. Kısacası her dil bir zenginliktir. Dünya ülkeleri her geçen gün birbirine yaklaşmakta ve dolayısıyla yabancı dil bilmenin önemi de artmaktadır.

Dilin tarihsel gelişimini, Türkiye’de ve dünyadaki önemini, kazandıracağı yararları gördükten sonra, yabancı dil öğrenmenin yolları nelerdir sorusunun üzerinde durmak istiyorum

Yabancı Dil geliştirilirken hem teorik hem pratik uygulamaları yapmak gerekir. Vakti olanlar için önerebileceğim en kolay yol tabi ki bir kursa kayıt olmak ve sadece kayıt olmakla kalmayıp o kursa gitmek ve kurs dışında da tekrar yapmak.
Gelelim kursa gitmeye vakti olmayan çoğunluk gruba!

• Kulak dolgunluğu yapması amacıyla öğrendiğiniz dilde şarkı dinlemek
• Çeşitli kelimeler öğrenmenizi sağlayan oyunlar oynamak.
• Orijinal versiyonları ile film izlemek, o dilin mensup olduğu TV kanalını izlemek.
• Dergi, çocuk kitapları ve kolay dilde yazılan hikâye kitapları okumak.
• Sabahları beyin dinçken veya yatmadan önce 15 -20 dakika okumak bile yeterli olacaktır.

Bütün bunları sizlerle paylaştıktan sonra eğer bana kalkıp sorarsanız.!? “Sen peki bunların hepsini yaptın mı?” Cevabım çok net olacaktır. “Evet, yaptım.” 21 yaşındayken yurt dışında okumaya gitmenin verebileceği tüm avantajları en etkin biçimde kullandım. Sultanahmet’te turistlerin gözünün içine az bakmadım konuşmak için.

Şu anda da sadece İngilizceyi anadili gibi bildiğimi gururla bu yüzden söyleyebilirim. İnanın bana, birtakım özverilerde bulunmadan kendinizi geliştirmeniz kolay değil.
Peki ya birden fazla dil dil bilmenin faydaları nedir biliyor muydunuz?

Cevabı sizler için araştırdım.

• Beyin Kapasitesini artırır.
Sadece merhabayı bilen biri ile üstüne bir de “hello”, “hola”, “hallo”, “ciao”,
“dia duit” kelimelerini bilen birinin beyin işleme  kapasitesi hiç aynı olur mu? Çoklu dil bilen bireylerde beynin ilgili korteksinde kalınlaşma ve kütle artışı olduğunu gösteren araştırmalar aynı olmaz diyor. Beyin herhangi bir lisanı öğrenirken hafızaya çok fazla bilgi yükler. Öğrendiği yeni kelimeleri cümle içerisinde kullandıkça veya konuşma pratiği yaptıkça bilgiyi hafızadan geri çağırıp tekrar tekrar işler. Bu da beyin hücrelerinin yeni sinaptik bağlantılar kurmasını ve beyindeki veri akış ağının güçlenmesini sağlar. Ne kadar çok bağlantı o kadar çok zekâ kapasitesi, problem çözme becerisi, analiz ve sentez becerisi anlamına gelir.

• Yaratıcılığını geliştirir.
 Farklı dilde herhangi bir uyarana maruz kalan beyin, hemen onunla ilgili bilgileri zihnin tozlu raflarından çekip çıkarır. Çıkardığı bilgileri uygun bir sıraya dizerek etkili cümleler kurar. Beyin yaratıcı fikirler üretirken de aynı buna benzer işlemler yapar. Yani İngilizce, Almanca, Rusça ya da Fransızca konuşurken aslında yaratıcı düşünme becerileri konusunda pratik de yapmış olursunuz.
  
• Sosyal Çevreni Genişletir.
Sosyal medyada takip ve takipçi sayınızın binlerce olması ya da her ay 3 ayrı altın günü için toplanıyor olmanız çok güzel. Bu durum insanlarla sık sık iletişim halinde olduğunuzu gösterir.   Ancak önemli olan çevrenizdeki insanların sayıca fazla olması değil kişisel gelişiminiz ve kariyerinize katkı sağlıyor olmasıdır. Birden fazla dil bildiğiniz takdirde farklı kültür ve mevkilerde insanlara tanışarak global ilişkilerinizi geliştirirsiniz. Bu ilişkilerin gelecekte iyi bir kariyer, eğlence dolu saatler, bir ömür sürecek dostluklar hatta birlikte yuva kuracağınız eş olarak güzel dönüşler yapacağı kesin.

• Kültürel Farkındalık Sağlar.
Bir dili öğrenirken yeni kelimelerle birlikte o toplumun kültürünü de öğrenirsiniz. Örneğin “donut”un yuvarlak, ortası delik ve üzeri aromalı soslarla süslenmiş tatlı çörek olduğunu hepimiz biliyoruz değil mi?  Peki düşünün bakalım, donutun kendisiyle ilk önce tadına bakıp da mı tanıştınız yoksa İngilizce kelime olarak anlamını öğrenince mi? Her dili öğrenirken kelimeleriyle birlikte o toplumun kültürel değerlerini de tanırız. Bu da ne kadar çok lisan bilirsek o kadar çok farklı kültürün farkındalığına varacağımız anlamına gelir.

• Akademik Kariyerine Katkı Sağlar.
Eğitim seviyenizi yukarılara taşımak ve alanınızda uzmanlaşmak için İngilizce sınavından belirli bir puan almanız gerekir.  Çünkü akademik kariyer yapmak dünyanın her yerinde uzmanlık alanınızla ilgili yapılan çalışmaları takip etmeyi gerektirir. Eğer birden fazla lisana hakimseniz sadece İngilizce olan yayınlara değil daha fazla araştırmaya erişim sağlarsınız.

• Alzheimer’ı geciktirir.
Yapılan araştırmalar birden fazla lisan bilmenin ve bunu aktif olarak kullanmanın Alzheimer’ı geciktirdiğini ispatlamıştır. Araştırma beslenme, yaş, çalışma koşulları, sağlık durumu ve diğer birçok özellik bakımından benzer iki grup arasında yapılmıştır.  Bu iki grup arasındaki en belirgin fark bir tarafın tek dil, diğer tarafın ise birden fazla bilmesi ve aktif olarak kullanması olmuştur. Uzun süren çalışmaların sonucunda çok lisan bilenlerin bu hastalığa ortalama 4-5 yıl daha geç yakalandığını, hastalığa yakalandığında da sürecin daha yavaş ilerlediğini kanıtlamıştır.

• Özgüveni arttırır.
Kendine güvenen insanın amaçları vardır. Amaçları doğrultusunda karar almaktan korkmaz ve aldığı kararların arkasında sonuna kadar durur. Mutlu ve başarılı olmanın daima bir yolunu bulur.  Bütün bu avantajlara sahip olmak için asla geç değil. Önemli olan kararlı olmak ve bir yerden başlamak.

Hadi bugün başlayalım! Dünya’yı keşfedelim ve daima bir adım önde olmak için kendimize yatırım yapalım bir dil öğrenerek kendimize yeni ufuklar açalım.

Şükran Demir
Yorumlayın Paylaşın :)

Paylaşan: verified_user

0 Post a Comment: